Portföy Performans Ölçüm Modelleri

Portföy Performans Ölçüm Modelleri

Portföy performansının ölçülmesi,  yatırımın performansını göstermesi açısından önemlidir.

Performans değerlendirmesinin diğer önemli  yararı ise portföy getirisi ile riskinin karşılaştırılması konusunda ortaya çıkar.

Portföyün getirisinin ve riskinin ayrı ayrı ölçülüp, ikisinin karşılaştırılması durumunda portföy başarısı ortaya konabilmektedir.

Bir portföyün getirisinin ölçümü kısaca, sermaye kazancı ve kar payından oluşan toplam getirinin, yatırım tutarına oranlanması ile yapılır. Ancak bir portföyün sadece ortalama getirisinin ölçülmesi, performans tespiti için yeterli değildir. Bunun riske göre durumuna bakılması gerekmektedir.

Genel olarak  getirinin, benzer risk grubundaki portföy getirileri ile karşılaşıtırlması yapılır.

Portföy ve Fon Performans Ölçüm Modelleri, aşağıdaki gibi bölümlenebilir.

1.Toplam Riske Göre Performans Ölçen Modeller

a) Sharpe Oranı

b) M2 Performans Ölçütü

c) Sortino Oranı

2.Sistematik Riske Göre Performans Ölçen Modeller

a) Treynor Oranı

b) T2 Performans Ölçütü

c) Jensen (Alfa) Ölçütü

d)Değerleme Oranı (Appraisal Ratio)

Bunlara ilişkin Excel ile yapılmış açıklama ve örnekler ekli dosyada verilmiştir.

Örnekler mümkün olduğu kadar az veri ile anlatılmaya çalışılmıştır.

Kaynak: Açıklamalar muhtelif kaynaklardan derlenmiştir. Rakamsal örnekler ve dizayn tarafımdan yapılmıştır.

 

Örnek Dosya:

Portföy Performans Ölçüm Modelleri

 

admin

Kamuda, yurt içi ve yurt dışı görevlerde 37 yıl çalışmamın ardından 2013 yılında emekli oldum. 1989 yılında hem bilgisayarla ve hem de Lotus123 tanıştım. İşlerimi yapmada pek çok programdan yararlandım. En son Microsoft Office ile devam ettim. Çalışma hayatımda, Microsft Office bana çok yardımcı Olmuştur. Özellikle Excel ile ve Acces ile veri tabanlarımın tutulmasından analizlerine kadar, Word ile yazışmalarımın yapılmasında, sunumlarım için ise Power Point etkin araçlar olmuştur. Excel, bana çalışmalarımda etkin, doğru ve hızlı sonuçlar elde etmemi sağlamıştır. Çalışma hayatımda bu durum, Bilgi İşlem Bölümünün bana sağlayamayacağı kadar kolaylıklar ve en önemlisi bana hazır olarak gelen programları test etme ve kullanabilirliklerinin ortaya çıkarılmasında oldukça yararları olmuştur. Yılların bana verdiği bu deneyimlerle ve değişik alanlarda üyesi olduğum sitelerden gelen sorulara verdiğim yanıtlarla oluşturduğum çalışmalarımı paylaşmaya çalışıyorum. Bu konuda hep fikrim sorulmuştur. Nasıl bir yol izlenmesini önerirsiniz gibi. Önerim şu; İşinizi iyi, doğru ve hızlı yapmak mı istiyorsunuz? O zaman bu tür ofis programlarını iyi kullanmaya bakınız. Kimse sizden programcı olmayı beklemiyor. Programcılar da kafanızdaki problemi ve işinizi tam olarak bilemeyeceklerinden size üretilen programlar; arzu ettiğiniz biçimde olmayabilirler. Yine programcılar programlarını yapsınlar. Ancak, programda bir hata veya arıza olduğunda hazırlıklı değilseniz., yarı yolda kalırsınız. O zaman ne yapacaksınız? Programcıları mı arayacaksınız.? Bunu yapan programcı da bu işe bakmıyor veya ayrılmış olabilir. Bu durumda kendinize güveneceksiniz. Çünkü sizin bir çalışmanız vardır. Bu amatörce de olsa sizi yarı yolda bırakmayacaktır. Umarım bu sitede eklediğim dosya ve bilgiler, kullanıcılara ve ziyaretçilere yararlı olur. Saygılarımla... İdris SERDAR

You may also like...

Bir cevap yazın